29 Mayıs 2011 Pazar

Döngü 27- Esmer gece,tanıdım

O adamı mı? tanıdım.rengi ben de!..

İzmaritine bastırdığı teri kokladım.Yorgun zamanın dumanını ezberliyordu nefeslerine.Araladım-aralandım.İki kelimeye sığacak bir ufku yaktım.

- Neden içmedin?
- Seni bekledim.

Nefsi kırıktı tümcelerin toparladım.Kırmızı kesikler attım çekimsiz eklere ve bir bütün çizdim çer çöp kıyametime.Buruşmuştu parmaklarım.Duraksadı.Bir iklimi karaladık.Hayat,bize kıştı.İsmi soluk  ve arsızdı.Köşeyi dönünce hatırladık.Bir yağmur uzaktaydık.Ve bulutlar yalnızlığımıza kesildi;aynı rüyalarının farklı yerlerinde çekimliydik.O adamı mı? tanıdım.Rengi ben de;adı mavi.
Esmer gecenin kefilsiz bedeni...

1 Mayıs 2011 Pazar

Döngü-26 Yolda bir şey,evet

Ensesi kalın bir ziyanın köprü altı dirsek sürtüşleri,kaç kez dinleyeceğiz aynı melodiyi.Ben değilim suçlu onlar anlamadı beni! Evet hep anlamak ve anlaşılmaktan yana ciddi bir sıkıntımız oldu. Ben renkleri kollarken sen sıfatları tertipliyordun ben bulutları izlerken sen yağmurdan kaçıyordun. Birimiz fazlaydık o inancın rütbesine. İlk dua kaçışımda gömdün beni lanetlerin içine. Öyleydi işte hayat zorbası her daim hatırlatıyordun. Gülüşleri çekmiştik aradan insan olduğunu hep unutuyordun.

En keskin kokuları serdim yeniden,soldan başlıyorum en kara kaplı yerden;
Döndüm nefes alıyorum eteklerimi çekiyorsun.
Uyandım şafağıma kabus düşürüyorsun.
Sustum sessizliğimi kirletiyorsun  ve sen gölgesi olmayan uçuk kanat garibesi,yüzlerine tükürdüğün her bir gövdeyi tekrar yala şimdi;arkamı döndüğümde kestiğin ahkamdan belliydi kadimsiz sözcüklerinin ezgisi.

Yollarda bir şey,evet.Hiç göremeyeceklerinin sahiplik iniltisi.Aldık en baştan rüyaları sana düşen kendi varlığının ziyan-ı emaneti.