işte öyledir,bazılarının adımlarından anlarsınız histerik yalnızlıklarını.
çapraz beklentilerin kuyularına üşüştüğünde
sessizlik,
esrik bir dalganın sersemliğinde yeniden
var olma çabası,
dişliyor bir sonraya direnişleri
ve yabancılaşan binlerce yüzde
sakinlik kıpırdanıyor,çehresi nisan
kör gülüşlerde
bahar gövdesini aralandırdığımız
gölgelerde,
yeşillerimiz saçılıyor
güneşi örten genzi kabarık
telkin hüzünlerde,
bazılarını anlıyoruz,
kendimizi astığımız bitişik rüyaların
aynı çıkmazların da yıkanıyoruz.
çok bekleme yalnızlık,
biz benliğimizin kenarlarından öpüyoruz
ve açısız tekillerin cümlesine
önce kendimizden başlıyoruz.